Adnan Veli Kanık - Sosyete Hikaye Tahlili

Eserin Künye Bilgileri: 
Adnan Veli Kanık,Sosyete(öykü),Seçme Eserler dizisi-1,1.Baskı:Akbaba Yayınları 1956,2.Baskı:İnkılap Kitabevi 1996,İstanbul,Eylül 1996.

Eserde Yer Alan Öyküler: Sosyete,Ev Sahibi,Dizdar Pekçe,Kokteyl Parti,İştihasız,Yoksul Çocuklar Balosu,Görücü,95 Memet,Türkiye-Macaristan,Şehirler Arası,Aptesane Karaborsası,Tecrübe Filmi,Karaköy-Eminönü-Sirkeci…,Müziksiz Yaşanır mı?,Sakallı Sabiha,Kadınlar Hamamı,Güzellik Müsabakası,Küfür Mektebi,Welcome U.S.Navy…

SOSYETE(S.7-13)

Yazar bu öyküsünde oldukça farklı bir anlatım tarzı kullanmıştır.Öykü,iki kişinin yaptığı telefon konuşması üzerine kurulmuş ancak öyküde yalnızca tek tarafın konuşmalarına yer verilmiştir. Bir bayan ve bir erkeğin telefon konuşması söz konusudur.Öyküde bayanın konuşmasına yer verilmiştir.Sosyeteden olan bu iki kişi birbirinden bağımsızdır.İkisi de farklı insanlarla evlidir.Sosyeteden olan bu iki kişi birbirinden bağımsızdır.İkisi de farklı insanlarla evlidir.Erkek kadını,görüşme konusunda razı etmeye çalışmakta,kadın ise nazlanmaktadır.

Yazar,bu öyküde sosyetede yaşanan durumları,konuşmaları,iyi bir dille yermiştir.Bunu okuyucuya hissettirerek yapar.

Bu öyküde kullanılan teknik daha önce çok fazla kullanılmamış olan bir tekniktir.Karşılıklı konuşmalardan oluşan bir öykü ile ilk kez karşılaşıyoruz.

Yazar eseri de mekanı da çağrışımlar yoluyla vermeye çalışmıştır.Anlaşıldığı kadarıyla;konuşmalar evde geçiyor.Kişiler de sosyetenin sonradan görme tiplerinden…

EV SAHİBİ(s.13-19)

Sivas eşrafından Şerif Güleryüz,sahibi olduğu apartmanın kirasının zamlandığını söylemek için her katı kapı kapı dolaşır.(İşte bu esnada gelişen diyaloglardan örülü bir öykü Ev Sahibi.)

Ev sahibi kiracıları gezerken,onların gürültülerine,evlerine gelen misafirlere,işlerine karışmayı da ihmal etmez.Bunu yaparken oldukça kaba bir konuşma ve tavır sergiler.Yazar karakterin bu özelliklerini kullanarak ince mizah unsurlarıyla bu öyküyü süsler.

Şerif Güleryüz ve mekan hakkındaki bilgiler gene çağrışım yoluyla okuyucuya verilmeye çalışılmıştır.

Mekan bir apartmandır.Şerif Güleryüz ise kaba ve sonradan görme bir tiptir.

DİZDAR PEKÇE(s.19-25)

Fehamet Camgöz’ün kırkıncı yaş günü için bayanlar,kuaförde toplanırlar.Arkadaşları,Güney’in basına gelen olayı konuşurlar.Güney’in gittiği kuaförde saçları yanar ve baygınlık geçirir.Yanan saçların kamufle edilmesi için peruk gerekir.Güney’in kocası da Demokrat Parti’deki nüfuzunu kullanarak Amerika’dan peruk getirtir.Sorun giderilir.

Dizdar’a olayı arkadaşı Sevgi anlatır.Dizdar çok korkar ve kafasından kuaförün kaskı çıkınca rahat bir nefes alır.

Sosyetenin vesveseli tiplerinin yaşadığı bir olay mizahi unsurlarla kaleme alınmıştır.Karakterlerden anlaşılan tek unsur,kapıldıkları gereksiz vervesedir…

Olay kuaförde geçer.Mekan dar mekandır.

KOKTEYL PARTİ(s.25-33)

‘’Niğde’nin menşur tüccarlarından Elma Gıralı Musa Akçam ile eşi Ayten Akçam,mesut izdivaçlarının onuncu yıl dönümünü tespit etmek için bir goktel partisi icra edileceğinden 5 Eylül Bazar günü ikindi ezanından sonra Ayazpaşa’da Yıldız apartıman dairesinde yapılacak neşeli toplantıya  teşriflerinizle huzur virmenizi gerek ailem  Ayten gerek bendeniz namına rica iderim.’’(s.25)

Öykü yukarıdaki amaç çerçevesinde gelişir.Sonradan görme aile sosyeteye girmek çabasındadırlar ama sonunda sosyetenin kendilerine göre olmadığını anlayarak özlerine dönerler.

Sonradan görme insanların sosyeteye ayak uydurma güçlüğü mizahi unsurlarla işlenmiştir.Kişiler hakkındaki tek bilgi,sonradan görme oluşlarıdır.Mekan ise apartman dairesidir.

İŞTİHASIZ(s.33-39)

Abdurrahman Pektok, kanalizasyon işleriyle uğraşan bir mütahittir. Akşam aşırı yediği yemeklerin etkisi şiddetli mide ağrısı olarak kendini hissettirdiğinde hasta olduğunu düşünür,doktor doktor gezer.Hastalık çıkmaz,sapasağlamdır.En son gittiği doktora torpil yaptırarak önlerden sıra alır.

Hemşire ve doktorla torpil hakkında tartışır.Aldığı torpil de İstanbul’un son sınıf kıraathanelerinden bir hasta simsarındandır.

Doktor Abdurrahman Pektok’un derdini anlar,bir müsil vererek eve gönderir.

YOKSUL ÇOCUKLAR BALOSU(s.39-49)

Süleyman Allahverdi,sonradan görme bir tiptir. Konuşmasıyla, davranışıyla  bu özelliği kendini hemen gösterir.

Kendisiyle parası için evlenen Perihan da onu sosyeteye uydurma çabasına girer.

Perihan oldukça sosyetik bir kadındır..Sosyetedeki kadı erkek samimiyetine alışamayan Süleyman Bey,bu durumu garipser.Süleyman Bey’in karısı yaklaşan balo için Süleyman Bey’i bir kalıba sokmaya çalışır ama nafile.Süleyman Bey bütün işi eline yüzüne bulaştırır.Ama karışı başka erkeklerle oldukça samimidir.

Mekan balo salonundaki bir masadan ibarettir.

GÖRÜCÜ(s.49-55)

Bu öyküde Şaziye Hatırcan’ın kızına gelen görücüyle geçen konuşmaları yer alır.

Şaziye hanım sosyeteye karşı duyduğu özenle,kızı için aşırı isteklerde bulunur.Kızı istemeye gelen taraf bu isteklere tepki gösterince Şaziye Hanım onları  kızı vermemekle tehdit eder.

Görücüler istekleri dinlerler ve giderler.

Şaziye Hanım’ın abartılı ve bencil isteklerde bulunmasının temeli,Şaziye Hanımdaki sosyete özentisidir.

95 MEMET(S.55-63)

95 Mehmet,bir mahalle bekçisidir.Saça bir karakteri vardır.Bir arkadaşı izne gittiği için onbeş günlüğüne o civara Mehmet bakar.Mehmet en çok karpuzcuyu kollar.Çünkü gece çocuklar karpuzları çalarlar.Mehmet karpuzcuda karpuz yerken bir kadın hırsız ihbarında bulunur.

Mehmet,yerinden kalkıp hırsızın peşine düşene kadar,hırsız kaçar.Hırsız diye başkasını yakalar ama yanıldığını anlar.

Mekan bir sokaktır.Yazar mekan hakkında en ufak bir tasvirde bulunmamıştır.Okuyucuyu kendi analar mekanın neresi olduğunu.

TÜRKİYE-MACARİSTAN(S.63-69)

Tekböbrek Niyazi,Avşarların Hamdi ve Musallacı Hüsamettin yapılacak Türkiye Macaristan maçına yer bulamayan insanlara stadyum sırtlarındaki dut ağacını kiralarlar.Alt dallar çok ucuz,üst dallar ise pahalıdır.

Kira işinin yanı sıra,çay da satarlar.Hizmette kusur etmezler.Amaç bir sonraki Brezilya maçına müşteri memnuniyeti sağlamaktır.

Buradaki karakterler uyanık,fırsatçı tiplerden oluşmuştur.Mekan bir ağaçlıktır.Mekanı gene çağrışımlarla anlıyoruz.

ŞEHİRLER ARASI(s.69-75)

Adnan Veli’nin İstanbul’a yaptığı bir telefon konuşması sırasında hatların karışması sonucu operatörler sohbete başlarlar.Adana İstanbul arasında yapılmak istenen konuşma bir türlü gerçekleşemez.

Adnan Veli, Halk Partisi Genel Sekreteri,Kazım Gülek’in nutuğunu İstanbul’a gazeteye bildirmek için telefon konuşması yapmak ister ama nafile…

Yazar bu öyküde kendi başından geçen bir olayı,üçüncü tekil kişi yöntemiyle anlatır.

APTESANE KARABORSASI(s.75-81)

İhtiyar bir kadın çok sıkışır,tuvalete gitmek ister.Umumi bir tuvalet bulur ve kendini içeri zor atar. Ancak tuvaletler doludur.Kadın bağırıp çağırmaya başlar.Yan taraftan,erkekler tuvaletinden biri gelir teyzeye yer olduğunu söyler.Teyze çaresiz erkekler tuvaletine girer.Ancak oradaki kişi fazla para karşılığında içerideki adamını çıkarıp sırayı teyzeye vereceğini söyler.Ve bir tuvalette karaborsa durumu yaşanır.

Mekan umumi bir tuvalettir.Kişiler de yaşlı bir teyze ve fırsatçı birkaç kişidir.

TECRÜBE FİLMİ(S.81-95)

Fehamet,artist olma meraklısı bir kızdır..Gazetede gördüğü bir ilanla,yıldız olmak şansını yakalayacağını düşünür.Annesini zar zor ikna eder ve film şirketine giderler.Kız kabul edilir ve çekimlere başlanır.Çekimler başlayınca anlaşılır ki,film üçüncü sınıf açık bir filmdir.Şirkette parasız,bozuk bir şirkettir.Kız artık şirketin yıldızı olmuştur.

Bu öyküde özentinin olumsuz sonuçları üzerinde durulmuş.Toplum aksaklığı komik unsurlarla bir arada verilmiştir.

Fehamet uçarı,aklı bir karış havada bir kızdır.

Mekan ise film şirketinden ibarettir.

KARAKÖY,EMİNÖNÜ,SİRKECİ…(S.95-101)

Akrep Seyfi,dolmuşunu yolcularla doldurur ancak bu işi biraz kuralsızlıkla yapar ve her seferinde polisle ve polis şikayetleriyle karşılaşır.Bıkmıştır şikayetlerden ve polisten.Tek umudu,Şoförler Cemiyeti’nin Ankara’ya vereceği İstidadır.

Seyfi,uyanık,rüşvetçi bir tiptir.Mekan ise sokaklardır.

MÜZİKSİZ YAŞANIR MI?(S.101-109)

Gönül Herdaldagezen,annesine kocasıyla yaşayamayacağını söyler.Kadının gözü dönmüş gibidir,annesi ne dese boştur.

Kadının kocası,kaba davranışlı,görgüsüz ve müzikten anlamayan bir adamdır.

Gönül Hanım annesiyle konuşurken,kocası içeriye girer ve kaba haliyle başlar kendini savunmaya…

Gönül Hanım’ın kocası ne kadar kaba ise kendisi de o kadar şımarıktır.

Mekan,bir evdir.

SAKALLI SABİHA(S.109-115)

Sakallı Sabiha arkadaşı Müşerref Hanım’a yaşadığı durumu anlatır;Sabiha kız istemeye gider.Oğlunun hatırına bir çok ukala söze katlanır.Sabiha kızın annesinin dedikodusunu yapar.Arkadaşı Sabiha’ya hak verir ve iki kadın arasında dedikodulu bir sohpet başlar.

Sabiha oldukça arsız bir kadındır,ağzına geleni söylemekten kaçınmaz.Ona göre bu deli kanlılıktır.

Mekan gene çağrışımlarla aktarıldığı kadarıyla evlerdir.

KADINLAR HAMAMI(S.115-121)

Lütfiye Akgül,hamama gider.Hamamın o buğulu ve sıcak ortamında keyifli anlar yaşanır.Kadınlar evden getirdikleri yiyecekleri yerken küçük bir erkek çocuğundan etkilenirler ve tepki gösterirler.

Küçük çocuğa tepki verirken,tavandan bakan bir adamı görünce çılgına dönerler.

Lütfiye de dahil bütün kadınlar,tipik mahalle kadınlarındandır.Mekan ise hamamdır.

GÜZELLİK MÜSABAKASI(S.121-129)

Meral güzellik yarışmalarına katılmaktan bıkmamış bir  kızdır.Standartlara uymayan vücut ölçülerini arkadaşları yardımıyla inceltmeye çalışır.Arkadaşları Güner ve Sevim’in bir fikri vardır;Sofia Loren kalçalarını inceltmek için sıkı bir lastiğin içinden geçiyormuş.Aynı işlemi Meral’e de yaptırmaya karar verirler.

Ancak lastik bulamazlar onun yerine küpten geçirmeye kara verirler.Kız küpe girer ama çıkamaz.Kalçaları şişer,ancak küpü kırarak kızı çıkarabilirler ama şiş bir bedenle yarışmaya katılamaz.

Meral ve arkadaşları olmayacak hayaller peşinde koşan özentili tiplerdir.Olaylar evde yaşanır.

KÜFÜR MEKTEBİ(S.129-135)

Küçük Yılmaz’la arkadaşı Dündar’ın kavgaları sonucu oluşan konuşmalar oldukça küfürlüdür.Birbirlerine karşı aşırı derecede saldırıda bulunurlar. Bu durum annelere laf atmaya kadar varır.Ve sonunda annelerde kavgaya başlarlar.Konuşmalar oldukça argodur.

Kişiler ne yapacaklarını düşünmeyen cahil insanlardır.Mekan ise sokaktır.

WELCOME U.S. NAVY…(S.135-142)

Karyoka Barı…Bu bar her gece tıklım tıklım dolan bir bardır.

Arap Kamil ve arkadaşı Boş Çanak İsmail yakaladıkları kılıç balıklarının parasıyla eğlenmeye giderler.

Barda bir müşteri hesaba itiraz edilince dövülür.Olay karakola taşınır.Komser hesabın kabarık olduğunu söyleyince;garsonlar hesabın Amerikalı subaylara göre ayarladıklarını,onlar için çok masraf ettiklerini söyler.Çünkü onların istekleri kalitelidir.Kaliteli istekler pahalıdır.

Komser hepsinin ifadesini alır….

Kişiler,oldukça fırsatçı ve cahil insanlardır.Mekan bar ve karakoldur.

YAZARIN BAKIŞ AÇISI

Yazar,üçüncü tekil anlatımı seçmiş ve öykülerini bu doğrultuda yazmıştır.Olanlara karışmaz ancak onları yönlendirir.Yazarın anlatıcılık vasfı açıkça görülür.

ZAMAN

Zaman yaşanan olaylara bağlı olarak çağrışımlar yoluyla verilmiştir.Zaman ya gecedir ya da gündüz…

DİL VE ÜSLUP

Yazar anlatım bölümlerinde oldukça akıcı ve güzel bir Türkçe kullanmıştır.Cümleler kurallı ve doğru bir Türkçe ile işlenmiştir.

Karakterlerin konuşturulduğu bölümde ise oldukça mahalli bir ağız kullanılmıştır.Bu durum öykünün işlenmesinde gerçekçiliği sağlamıştır.Yazar mahalli ağzı kullanmada oldukça başarılıdır.

Kişi adları mizahi unsurlarla uyum gösterecek kadar iyi seçilmiştir;Tekböbrek Niyazi,Sakallı Sabiha….

Bazı öykülerde ne bir yer adı ne de bir kişi adı vardır.

Yazar çok zaman yalnızca mizahi unsurlar üzerinde durmuş ve diğer unsurları pek işlememiştir.

GENEL DEĞERLENDİRME

Adnan Veli gerçekçi gözlemlerini ince bir mizahla bütünleştirerek ve çağrışımları da kullanarak okuyucuya bir mizah ziyafeti sunar.

Öyküler güldürü amaçlı olduğundan ana fikir gibi unsurlara rastlayamıyoruz.

Öyküleri oluşturmada,seçilen konular,toplumda yaşanan gerçek kesitlerden seçilmiştir.

Yazar,sosyetenin kenar mahalle insanı ve sonradan görmeler üzerindeki etkisini gülünç bir biçimde gözler önüne sermeyi başarmıştır.


Adnan Veli Kanık(9Aralık 1916-6Aralık 1972)ortaöğrenimini Boğaziçi ve Galatasaray Lisesi’nde tamamladı.Bir süre İstanbul Hukuk Fakültesi’nde okudu.1949’da Vatan gazetesinde başlayan ve değişik imzalarla magazin yazılar,kendi imzasıyla günlük kısa gülmece fıkraları ve Pazar şakaları yayımladı.Ayrıca Akbaba’ya gülmece öyküleri,İstanbul Radyosu’na skeçler yazdı.

1952’de,Ankara Cezaevi’nde yattığı sıralarda Vatan’da bir hukukçu imzasıyla ,’’Mapushane Çeşmesi’’başlığı altında bir yazı dizisi yayınladı.Aynı yıl Mapushane Çeşmesi kitap olarak basıldı ve ilgi odağı haline geldi.Cezaevinden çıktıktan sonra,Vatan,Akbaba,Dolmuş,Tef,Pardon ve Papağan gibi yayınlarda gülmece yazarlığını sürdürdü.Geleneksel Türk gülmecesinin köklü bir damarı olan Hüseyin Rahmi,Ahmet Rasim,Osman Cemal zincirinin son halkası olan Adnan Veli,kenar mahalle ile sosyete insanlarına tuttuğu aynada dram ile güldürü karışımı gerçekçi gözlemlerini güçlü espirileriyle süsledi.

Eserleri: Mapushane Çeşmesi,Sosyete,Uçan Daireler,Seçim Konuşmaları,Kaynana ve Orhan Veli İçin adlı kitaplarıdır.

Adnan Veli Kanık - Sosyete, adnan veli sosyete kitabı, adnan veli sosyete tahlili, analiz kitap hakkında

Yorumlar

Daha yeni Daha eski