Alevin bir savaş silahı olarak, ilk kez Çinliler tarafından, M.Ö. 500 yıllarında kullanıldığı sanılmaktadır. M.S. 673 yılında Yunanlı Kallinikos RUM ATEŞİ'ni buldu. İstanbul'un kuşatılmasında, Bizanslılar Arap gemilerine karşı bu silahı kullanarak, İslam donanmasını yaktılar.
Uzun süre yalnızca Bizanslılar tarafından bilinen rum ateşinin yapımını, sonunda Araplar da öğrendi ve ilk kez Beşinci Haçlı seferinde hristiyanlara karşı kullandılar. Ortaçağ Avrupası'nda ise, şatoları koruyan askerler, düşmanın üzerine kızgın yağ dökerlerdi. Modern savaşlarda alev, bir silah olarak Almanlar tarafından 1915'te Fransızlara karşı Melancourt' da ve İngilizlere karşı Hooge'da kullanıldı. Birinci Dünya savaşında düşman askerlerini barınaklardan dışarı çıkarma amacı ile de alev makinalarından yararlanıldı.

İkinci Dünya savaşına katılan bütün silahlı kuvvetler alev makinaları kullandılar. 1940 Mayısında Almanların Belçika'daki Ebem-Emael karargahına alev makinalarıyla bir hava saldırısına geçmesiyle Batı cephesi açıldı. İngiliz kuvvetlerinin Dunkerque'den çekilmelerinden sonra, İngiltere'nin güney kıyılarını olası Alman saldırılarından koruma amacıyla bazı önlemler alındı. Bu önlemler arasında İngiltere'nin güney kıyıları boyunca döşenen bir petrol borusu bulunmaktaydı. Borular, gerektiğinde, bazı noktalarda petrol fışkırtacak, petrolün ateşlenmesiyle de 30 m yüksekliğinde alevler oluşacaktı. Dolayısıyla Almanlar, çıkarma yaptıklarında bu alev duvarını aşmak zorunda kalacaklardı. Ayrıca, böylece oluşan duman perdesi, kıyıların, düşman gemilerinden ve refakat uçaklarından görünmesini önleyecekti. Buna benzer bir başka savunma yöntemi de, suyun kabarma çizgisinden çıkarılmış memelerden fışkırtılan alevlerdi ve bu sistem daha çok kullanılıyordu.
Almanlar, bu savunma hatlarını geçip karaya çıksalar bile, daha ilerde İngiliz askerleri ve gizlenmiş tanklardan fışkırtılan benzinle karşılaşacaklardı. Bu alev tuzakları, elektrikle (elektrik arızası halinde de doğrudan) ateşlenebilecek biçimde hazırlanmıştı. Kıyıdan içerde de, yol kenarlarına elektrikle ateşlenebilecek benzin varilleri gömülmüştü. Çıkarma yapılması öngörülen kıyılardan içeri doğru uzanan yolların kenarlarına, bu tür 40 000 kadar dolu benzin varili gömülmüş bulunuyordu.

kullanılmakta olup, 22 kilo ağırlığındadır ve alevi 46 m uzaklığa püskürtebilir. Depodaki yakıt,
basınçla namludan püskürtülmektedir. Tetiğe basıldığında, ateşleme pimi, bir kartuşa vurup
yakıtı ateşler. Bu silahı kullanmanın tek sakıncası, kullananın düşman ateşine karşı korunmasız oluşudur.
Ünlü Molotov kokteyli ( içine yanıcı bir sıvı ve ağzına da bir fitil konarak, atmadan önce ateşlenen şişeler) ilk kez İspanya İç Savaşı sırasında uygulanmıştır. Bu silah, 1941 yılında Almanların Rusya'yı istilası sırasında da kullanılmış, fazla etkili büyük olmamıştır. İngiliz ordusunda, taşınabilir alev makinaları da; bulunmaktaydı. Bu silah, içinde asal bir gaz (çoğu kez 44 azot) bulunan bir silindir ile 13,8 bar'lık bir basınç sağlayan yaylı bir diyaframdan oluşuyordu.
Yaylı diyaframın sağladığı basınç, petrol karışımını yaklaşık 50 m uzaklığa püskürtebiliyordu. Tetiğin çekilmesiyle bir magnezyum kartuşu ateşlenmekte, bu da, yakıtı yakarak bir alev oluşturmaktaydı . Gerektiğinde, hedefin çevresine yanmamış petrol püskürtülmekte ve bu alan daha sonra, bir alev sütünuyla ateşlenebiliyordu . Taktik olarak, 10 kez püskürtülen birer saniyelik alevle, on saniyelik sürekli ateş sağlana bilmekteydi. Silahın etkili olduğu görüldü : ama bu silahı kullananlar, sırtlarındaki ağır yük nedeni ile kendilerini hiçbir zaman güvencede hissetmiyorlardı. 1944 Haziranında başlayan Avrupa istilasında, İngiliz ordusunun 79. Zırhlı birliği, Crocodile (Timsah) olarak adı verilen alev püskürtücü tanklar kullandı. Tanktaki 75 mm'Ük top bırakılmış, ama makinalı tüfek çıkarılarak, yerine alevi 130 metre uzağa püskürtebilen bir alev makinası takılmıştı. Zırhlı kolordunun her üç tugayında da, birer Crocodile, alayı bulunmaktaydı; bu alaylar, özellikle Bremen'in alınması sırasında düşmana büyük kayıplar verdirmişlerdi.

1950 yılında Kore savaşının patlak vermesiyle ABD, Kuzey Kore kuvvetlerini durdurma amacıyla Napalm denen yeni bir silah kullandılar. Yaklaşık 800-1200 derece ısı yaydığı söylentiler arasında. Napalm, İkinci Dünya savaşı sırasında geliştirilmiş olan alüminyum bazlı bir maddeden oluşan bir petrol jelidir. Uçaklardan atılan napalm bombaları, düştüğü anda ateş almakta ve yaydığı şiddetli ısı, çok geniş bir alandaki her şeyi tahrip edip, insanları korkunç alevler içinde öldürmektedir. Aynı silah, Vietnamda da, daha geliştirilmiş olarak kullanılıdı. Bu savaşta kullanılan Napalm'ın yaydığı yakıt, yanan insanın bir suya atlaması durumunda bile sönmemektedir. Vietnamı'da Napalm kullanılması, ABD' nde savaşa karşı bazı gösterilere neden olmuştur.
Alev makinası ,etkili bir silah olduğu kadar, moral etkisi de yüksek bir silahtır. Düşman askerlerinin barınaklardan çıkarııması için kullanıldığı gibi(Birmanya'da ve Büyük Okyanus adalarında denenmiştir), tankçıların, tanklarından çıkmalarını da sağlayabilmektedir. Buna karşılık hareketli bir muharebede kulanılması uygun olmayabilir. Ayrıca bu silahı taşıyan araç ve askerlerin, düşman silahı altında tehlike içinde oldukları düşünülerek, ilerde pek kullanılmayacağı öne sürülebilir.


Yorum Gönder