Bütün güçlük zihnimize doldurduğumuz abur cuburu oradan çıkartmakta, zihnimizi içine tıkıştırdığımız ön yargılardan, ön seçimlerden koşullanmalardan kurtarmaktadır. Bu güçlük de ancak sabırlı ve düzenli bir biçimde meditasyon yapmayı sürdürerek aşılabilir.
Diplomalar insana ne kazandırıyor ? Bir meslek, bir iş, saygın bir pozisyon, parasal güvence... Diplomalar insana yaşamın zorluklarıyla savaşmayı, yaşamı coşkuyla, kıvançla kucaklamayı, iç huzurunu, iç özgürlüğünü, mutlu olmanın yolunu yöntemini öğretebiliyor mu ? Hayır !
Meditasyon zihinde ve bedende yeniden gerginlikler,gerilimler oluşmasına izin vermeyecek bir dünya görüşüyle bir yaşam felsefesiyle birlikte yürütülmedikçe meditasyon yaparak biryerlere varmak oldukça güçtür. Onun için meditasyon bir felsefe, bir dünya görüşüyle birlikte ve bir arada yürütülmelidir.
Bütün ruhsal gerilimlerimizin başlıca nedeni olan hırslarla, tutkularla, aşırı isteklerle başetmede meditasyon etkin bir araç olmakla birlikte hırsların, tutkuların tuzağından kurtulmak istemeyenlere de pek fazla yardımcı olamaz. Gerçeğin olduğundan farklı biçimde algılanmasının nedeni hevesler, istekler ön yargılar, yanlış çağrışımlar, gerçekçi olmayan duygusal değerlendirmelerdir. Biz, olan dünyada değil de kafamızın yaratısı olan gerçekdışı bir dünyada yaşıyoruz.

Meditasyon gerçek dünyaya gözlerimizi açmaya yardımcı olabilir; ama biz gözlerimizi açmak istemiyorsak, gözlerimizi açmamakta direniyorsak bunu bir başına yapabilir mi ? Bu önemli bir soru. Ben yapabileceğini sanmıyorum... Bunların hepsinden önce de meditasyon, zihinsel ve bedensel gerginlikleri gidermede son derece etkili bir yardımcıdır.
Baştan şunu söyleyeyim, meditasyon size sizde zaten varolmayan hiçbir şeyi veremez. Yapabileceği tek şey sizin kendi içinize dönüp oradaki kaynakları bulmanızı, içinizdeki değerli şeyleri ortaya çıkarmanızı kolaylaştırmasıdır. Meditasyon yapmak, tam olarak yaşamak, yaşadığının farkında olmak demektir.
Meditasyon bir yolculuktur ve bu yolculuğun başlıca amacı kendinizi bulmak, kendinizle tanışmak, kendiniz olmaktır. Meditasyon kendinizle ilgili bazı özellikleri farketmenize ve kendinize karşı daha hoşgörülü olmanıza yardımcı olacaktır. Meditasyon yaparak elde edeceğimiz şey konusunda herşeyden önce yetingen olmalıyız. Kuşkusuz meditasyona bir gevşeme egzersizi, gerginlikleri giderme egzersizi olarak bakmak yanlış olur ama meditasyonun getireceği başka şeyler, bedensel ve zihinsel gerginlikler giderilmedikçe ortaya çıkamıyor. Öteki kapıları açan anahtar gerginliklerin giderilmesidir. Gevşeme deyince çok kimse şöyle bir kendini bırakmışlık, laçkalık, yerçekimine kendini koyuvermişlik diye düşünebilir. Oysa yerçekiminini etkisini azaltmanın bir yolu daha vardır. Dimdik durmak, dimdik oturmak. Bitkileri düşünün, ağaçları düşünün; nasıl yerçekiminin etkisini en aza indirmek için dik bir gövde, dik bir sap üzerinde büyür gelişirler.

Genellikle meditasyonun, özellikle Budacı meditasyonun, meditasyon yapan kimseye kazandıracağı önemli bir yetenek, uzun süre dikkatli kalabilme, uzun süre dikkatini ayakta tutabilme yeteneğidir. Farkındalık ya da yaygın dikkatlilik yeteneğinin gelişerek zihnimize yönelmesi meditasyonun doğal bir sonucudur. Zihnimiz böyle işlemeye başlayınca da zihnimizle tanışmaya başlarız. Çoğu kez zihniniz, içinde bitmez tükenmez bir kör döğüşünün hüküm sürdüğü karanlık bir odadan yönetilmektedir. İnsanların büyük çoğunluğu zihinleriyle tanışmaktan korkarlar, bir an bile zihinleriyle başbaşa kalmamak için neler yapmazlar ki... Hemen radyoyu ya da televizyonu açarlar, yahut ellerine bir kitap ya da gazete alırlar, hemen telefonla arkadaşlarını ararlar, bunu da yapamazlarsa çekmecelerini düzeltmeye başlarlar. Kendileriyle başbaşa kalmak ölesiye korkutur onları. Oysa meditasyon yapmanın amacı uyanmaktır. Meditasyon yaparak zaten sizde olmayan bir şeyi bulacağınızı, ya da sizde olmayan bir şeyi elde edeceğinizi sanmanız da yanlış olur. Bizim bu kitapta inceleyeceğimiz meditasyon, amacı birşey düşünmek, bir konu üzerinde derin derin düşünceye dalmak anlamında bir meditasyon değildir. Sonunda zihinden bütün düşünceler uzaklaşana kadar, zihinde hiçbir düşünce kalmayıncaya kadar zihni sakinleştirmektir. Ya da zihni öylesine rahat bırakmaktır ki düşünseler sizin hiçbir çabanız olmadan, mantıksal zorunlulukların sonucu olarak değil de doğaçlama yoluyla, sezgisel bir biçimde zihne gelsin ve kendiliğinden gitsin. Meditasyonun amacı daha kapsamlı, daha geniş bir bilinçlilik durumudur.
Meditasyon yöntemlerinin en başta gelen ortak özelliği hangi tür meditasyon olursa olsun, meditasyonun kendine özgü bir duruş ve oturuşu gerektirmesidir. Meditasyon ister oturarak ister hareketle yapılsın, istisnasız bütün meditasyon türlerinde birinci koşul sırtın dik durmasını sağlayacak bir duruş ya da oturuştur... Ancak sırtın dik duruşu gerçekleştirildikten sonra iç duyarlık ortaya çıkar ve bu iç duyarlık rahatlama, dinlenmişlik ve giderek gerginliklerin giderilmesinden kaynaklanan iç barış duygusunu da beraberinde getirir.
Meditasyon duruş ve oturuşunda tam ayar, bir kemanın akordu kadar önemlidir. Bu ayarı da ancak meditasyon yapan kimsenin kendisi yapabilir. Duruş ya da oturuştaki ufacık bir düzeltme meditasyonun kalitesinde dünyalar kadar fark yapar. Meditasyon sırasında eğer olumsuz duygular içinizi kaplarsa, olumsuz düşünceler huzurunuzu bozmaya başlarsa hemen oturuşunuzu gözden geçirin; kesinlikle oturuşunuzda bir bozukluk olduğunu göreceksiniz. Meditasyon duruş ve oturuşunda omuzlar olabildiğince aşağı düşürülmelidir Söylediğimi düzeltiyorum: Omuzların aşağı düşürülmüş olması bütün yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Bir kimsenin meditasyonda yol almış olup olmadığını omuzlarının duruşuna bakarak söyleyebilirsiniz. Tecrübe ettiğiniz zaman göreceksiniz, omuzlarınızı düşürdüğünüzde içinizdeki olumsuz duygular yerini güven ve sükûnete bırakacaktır.

Çeşitli meditasyon türleri ve uygulamaları arasındaki ikinci ortak özellik, dikkatin bir konu üzerinde yoğunlaştırılmasıdır. “Tam kulağınızı vererek dinlediğiniz zaman sessizliğin ne kadar sesli olduğuna şaşar kalırsınız.” Belki üçüncü ortak özellik olarak, zihni şöyle ya da böyle yoğunlaştırma çalışmalarının zihne kazandırdığı konsantrasyon gücünden söz edilebilir. Bence bir başka ortak özellik de tüm meditasyon türlerinin meditasyonun düzenli bir biçimde her gün yapılması konusundaki ısrarlı tutumlarıdır. Hangi meditasyon yöntemi uygulanırsa uygulansın, etkili olabilmesi her gün düzenli bir biçimde yapılmasına bağlıdır. Sesle yapılan meditasyon hem oldukça kolay, hem de kolay olduğu kadar etkilidir. Yöntem iki kelimeyle özetlenebilir: Otur ve dinle...
Hiç kuşku yok ki bir öğretmen, bir danışman, veya deneyimli bir arkadaş bu sınırlar içinde kalırsa son derece yararlıdır. Ama insan tabiatı buna izin vermez. Çoğunluk söz konusu olunca insan, doğası gereği elde ettiği üstünlüklerden yararlanma eğilimindedir. En kısa bir tanımla guru’luk kurumu eski çağlardan günümüze kadar uzanmış bir sömürü düzenidir.....Eğer herhangi bir konuda bir inceleme yapmak isteseydiniz, bu inceleme için tek bir insana, tek bir kaynağa mı bağlanırdınız ? Elbette ki hayır.
Meditasyon herkese uyan hazır bir elbise değildir. Kendinize uyan, yapınıza uyan yöntemi kendiniz bulacaksınız; ama gene de hiç olmazsa başlangıçta belirli bir öğretiyi, belirli bir tekniği uygulamanızda büyük yarar vardır. Üç temel ilke bütün meditasyon türlerinde ortaktır. Bunlar: Dik oturuş, Nefesin düzenliliğinin denetimi ve Zihnin yoğunlaştırılması (bütünleştirilmesi)dir.
Yorum Gönder