Sözsüz Tiyatro: Pandomim

 📎 Antik Yunanda krallar, kendilerini eleştiren oyunları yasaklamışlardı. Hal böyle olunca da sanatçılar, yaşanan bu olaya tepki göstermek adına işaret ve hareketlerle tiyatro oyunlarını gerçekleştirmeye başladılar. Tarihçesi tiyatrodan bile eski olan Pandomim, antik dönemdeki bu baskılar sonucunda ortaya çıkan sessiz tiyatro oyunlarıdır.

Pandomim, yüz mimiklerini, el-kol ve beden hareketlerini kullanarak içinde bulunduğu temanın anlatıldığı sözsüz tiyatro oyununa denir. Mim sanatı olarak da bilinen pandomim, köken itibariyle eski Yunanca’daki "mimeisthai" kelimesine dayanır ve anlamı "taklit etmek, temsil etmektir." Beden dili ve mimik hareketlerinin baş gösterdiği pandomim, özellikle tiyatro dünyası tarafından tiyatronun evrensel dili olarak görülmektedir.

Kökeni milattan öncesine kadar dayanan Pandomim, bu yüzden en eski sanatlardan biridir. İlk zamanlarda doğayı taklit etme amacıyla ortaya çıkan bu sanatın, o dönemlerde ana hedefi izleyiciyi eğlendirmekti. Roma dönemindeyse pandomim sanatı, yerini tek amacı eğlence olan farsa bıraktı. Bununla birlikte oyunun sahne sayıları ve süreleri de uzadı.

Bazı kaynaklara göre tarihi tiyatrodan bile eski olan pandomim sanatı, milattan önce I. yüzyılda Liberius ve Syrius tarafından günümüzdeki haline getirildi. Fakat, daha sonrasında Hristiyanlığın yayılmaya başladığı dönemlerde birçok sanat dalı ve sanatçı oldukça zor bir dönemden geçti. Bu süreçten olumsuz etkilenen sanat dallarından biri de pandomim oldu. Hristiyan dinine mensup kişilere göre bu sanat dalı, dini gelenekler ile dalga geçiyordu. O dönemlerde sancılı bir süreç yaşayan pandomim, Hristiyanlığın yayınlamasıyla birlikte unutulmaya yüz tuttu.

Uzun yıllar boyunca sansürlenen ve unutulan pandomim, 16. yüzyılda İtalya’daki Rönesans tiyatro etkinliklerini sürdüren Commedia Dell’Arte toplulukları tarafından halka yeniden tanıtıldı.

Bu dönemden 200 yıl sonra pandomim sanatı için önemli gelişmeler yaşandı. Pandomim, 18. yüzyılda daha modern bir yapıya getirildi ve yine aynı dönemde yaşanan Fransız İhtilali’nden sonra, bir hayli yükselmeye başladı.

19. yüzyıla gelindiğinde ise mim sanatı, bale içinde de yer almaya başlamıştır. 20. yüzyıldaysa sanatçıların saf bir pandomim tanımına odaklandığını görmekteyiz. Fakat, sanatçılar her ne kadar pandomimi sadeleştirmeye çalışsalar da bu olay sanıldığı kadar kolay olmamıştır. Durmaksızın, yaratma eylemi içinde bulunan sanat, aynı zamanda insanlığın sahnesel anlamda gelişiminin izlerine de ev sahipliği yapmaktadır.

Tiyatroda mim sanatı olarak bilinen pandomim, sinemada ise "sessiz sinema" olarak ifade edilmektedir. Özellikle sinemadaki ilk dönemlere damgasını vuran sessiz sinemanın en önemli temsilcisi ise Charlie Chaplin‘dir.

Charlie Chaplin - Modern Zamanlar (1936)

Yorumlar

Daha yeni Daha eski