İsveç Kısırlaştırma Yasası

Her yıl fizik, tıp, kimya, edebiyat, ekonomi ve barış alanında nobel ödülleri veren, halihazırda dünyanın barış havarisi olarak görülen İsveç 1935-1976 yılları arasında 58 bini kadın, 62 bin isveçli vatandaşını zorla kısırlaştırmıştır.

Kısırlaştırmanın nedenleri, kurulmakta olan endüstri toplumunun gerektirdiği sağlıklı işgücünü yaratmak ve bu aşamada gereksiz sağlık harcamalarından kurtulmak için kalıtımsal hastalık sahibi kişilerin çocuk sahibi olmalarını önlemekti.

Münih Üniversitesi'nde yürütülen psikiyatrik genetik çalışmalarının sonucu olarak, naziler 1933'te ruhsal rahatsızlığı bulunan insanların kısırlaştırılmaları yasasını çıkardıktan 1 yıl sonra, 1934'te İsveç meclisinde alınan bir kararla 40 yıl boyunca sakatlar, kalıtımsal hastalığı, psikolojik rahatsızlığı olanlar, alkolikler ve herhangi bir şekilde "sosyal yaşama uyum sağlayamayacağı" düşünülen kişiler zorla kısırlaştırıldılar.

Yasa sakat ve hasta insanların ayıklanması ve sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla İsveç ırkının ıslah edilmesi ve diğer ırkların fiziksel ve genetik olarak önüne geçilmesi hedefini güdüyordu. Yasadan sadece İsveçli sakat ve hastalar değil, Kuzey Avrupa'da göçebe yaşam süren sağlıklı Tatarlar, Çingeneler ve Laponlar da nasibini aldı.

Öjenik Kayıtları Ofisi 1910, Amerika

İsveç'in yanısıra Danimarka gibi küçücük bir ülkede bile, 1930-1960 arası, 11.000 kişi kısırlaştırıldı. İskandinav ülkelerinde zorla kürtaj ve kısırlaştırmanın büyük bölümünün İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ve sosyal demokrat iktidarlar döneminde yapılması dikkat çekicidir.


"Maymun insan için nedir? Gülünecek bir canlı mı, yoksa utanç mı? Üstinsan için de insan öyle olacak; gülünecek bir canlı ya da acı bir utanç." - Friedrich Nietzsche

Yorumlar

Daha yeni Daha eski