
📎 M.Ö. 460, İstanköy (Kos Adası, Yunanistan) doğumlu olan Hipokrat, insan bedenini ve sağlığını, yeni ve radikal bir şekilde ele almıştır. Bedenin, birbiriyle bağlantılı bölümlerden oluştuğunu ve bölgesel problemlerin bedenin tümünü etkilediğini belirten Hipokrat, dört salgı teorisini (humoral patoloji) kullanarak hastalıklara bilimsel ve mantıklı nedenler aramıştır.
Hipokrat'tan önceki dönemlerde meydana gelen tüm hastalıkların, Tanrı'nın buyruğu ve doğaüstü sebeplerin etkisiyle açıklanmıştır. Hipokrat ise bunun aksine, hastalıklara doğal nedenler ve rasyonel çözümler aramaya çalışmıştır. Hastalıkların tedavisi üzerine önerilerde bulunurken bilimsel muhakemeyle çıkarım yapan Hipokrat, sağlıklı bir birey olmak için iyi bir beslenme düzeni, uyku ve temizlik gibi konuların önemini sıklıkla vurgulamıştır.

Antik Yunan'daki yöneticilerin ve iktidar sahiplerinin büyük çoğunluğu, tanrıları ve batıl inançları hiçe saydığı için Hipokrat'ın teorilerini kafirlik olarak değerlendirdikleri için ve Hipokrat'ı dinsizlikle suçlamış ve 20 yıllık hapisle cezalandırmışlardır. Hipokrat hapiste geçen bu süre içerisinde çalışmalarına devam etmiş ve önemli tıp kitapları yazmıştır.
Hapis hayatı bittikten sonra memleketi İstanköy'de bir tıp okulu kuran Hipokrat burada, Corpus Hippocraticum (Hipokrat'ın Toplu Yapıtları) adlı ve 60'tan fazla eserden oluşan bir tıp koleksiyonu oluşturmuştur. Hipokrat'ın okulu, daha önce vücudu birbiriyle ilişkili olmayan bölümler şeklinde ele alıp tedavi eden Antik Yunan'daki tıp anlayışına da devrim niteliğinde yenilikler getirmiştir.

Hipokrat'ın bazı önerileri ve teknikleri günümüz modern tıbbı tarafından yanlışlanmış olsa da Hipokrat tıp alanında dünya tarihine damga vuran figürlerin başında gelmeye devam etmektedir. Öyle ki günümüzde dünyanın dört bir yanındaki doktorlar/sağlık çalışanları, mesleğe başlarken Hipokrat Yeminini etmekte ve meslek hayatları boyunca etik ilkeleri barındıran bu yemine uygun hareket etmeye çalışmaktadırlar.
Hekimlik mesleğinin bir üyesi olarak yaşamımı insanlığın hizmetine adayacağıma; hastanın sağlığına ve esenliğine her zaman öncelik vereceğime; hastamın özerkliğine ve onuruna saygı göstereceğime; insan yaşamına en üst düzeyde saygı göstereceğime; görevimle hastam arasına yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime; hastamın bana açtığı sırları, yaşamını yitirdikten sonra bile gizli tutacağıma; mesleğimi vicdanımla, onurumla ve iyi hekimlik ilkelerini gözeterek uygulayacağıma; hekimlik mesleğinin onurunu ve saygın geleneklerini bütün gücümle koruyup geliştireceğime; mesleğimi bana öğretenlere, meslektaşlarıma ve öğrencilerime hak ettikleri saygıyı ve minnettarlığı göstereceğime, tıbbi bilgimi hastaların yararı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için paylaşacağıma; hizmeti en yüksek düzeyde sunabilmek için kendi sağlığımı, esenliğimi ve mesleki yetkinliğimi korumaya dikkat edeceğime; tehdit ediliyor olsam bile tıbbi bilgilerimi insan haklarını ve bireysel özgürlüklerini çiğnemek için kullanmayacağıma... Kararlılıkla, özgürce ve onurum üzerine Ant içerim. - Hipokrat Yemini (günümüzdeki kullanımı)
Yorum Gönder