
25 Eylül 1983'te Stanislav Petrov, Moskova'daki gizli bir sığınakta yer alan bilgisayarların başına geçti. Petrov'un görevi, soğuk savaşın en kritik günlerinde Batı bloğundan gelebilecek olası saldırıları tespit eden radar sistemini kontrol etmekti. Gece yarısına gelindiğinde, çalan alarmla birlikte Petrov radar ekranına kilitlendi.
Ekranda, Amerika'nın Montana'daki Hava Kuvvetleri Üssü'nden fırlatılmış nükleer füzelerin Sovyet topraklarına doğru geldiği görülüyordu. Bu füzelerin Hiroşima'ya atılan atom bombalarından çok daha etkili olduğu düşünülmekteydi. Bu olay Üçüncü Dünya Savaşı'nın habercisiydi.

Yarbay Petrov, bu durumu Genelkurmay'a bildirmek zorundaydı ancak elini çabuk tutmalıydı çünkü füzelerin Sovyet topraklarına ulaşmasına 20 dakikadan az bir süre vardı. Genelkurmay makamında ise katı bir lider olan Andropov bulunuyordu. Petrov'un durumu ona bildirmesi halinde, Andropov misilleme kararıyla Sovyet füzelerinin fırlatılmasını emredecekti.
Andropov'un bu kararı vereceğini bilen Petrov, inisiyatif almayı tercih etti. Çünkü yalnızca ülkesinin değil tüm dünyanın kaderinin kendi elinde olduğunun farkındaydı. Nükleer füzeleri tespit eden radar sistemi henüz yeniydi ve sistemin, tek bir füzenin fırlatılmasına karşı hatalı alarm verebilme ihtimali vardı. Yarbay bunun bilincindeydi fakat radara göre birden fazla füze yaklaşıyordu.

Zaman hızla akıp giderken, diğer radar istasyonunda benzer bir tehlike görülmüyordu ancak diğer radarın ölçüm alanı daha sınırlıydı dolayısıyla füzeler yaklaşıyor da olabilirdi. Buna rağmen Petrov, Kremlin'i arayarak radarın alarm verdiğini fakat alarmın hatalı olduğunu üstlerine bildirdi. Petrov, büyük bir risk almıştı ve yanılması halinde ülkesinin yıkılmasına neden olacaktı.

Kritik dakikalar geçti ve herhangi bir füzeye rastlanmadı. Sonrasında ise yüksek rakımlı bulutlardan yansıyan Güneş ışınlarının bu alarma yol açtığı ortaya çıktı. Eğer Petrov'un soğukkanlılığı olmasaydı Üçüncü Dünya Savaşı patlak verecekti, belki de dünyanın sonu gelmiş olacaktı.
Asıl şans ise Petrov'un, o gün hasta olduğu için izinli olan başka birinin görevini üstlenmiş olmasıydı. Aksi halde Petrov'un yerinde, ekranda gördüğünün yanlış alarm olabileceğini sorgulamayacak ve aynı soğukkanlılığı gösteremeyecek biri de olabilirdi.
Yorum Gönder