Sisyphos Tragedyası ve Camus

 

İlkçağ'ın efsanevi kişileri arasında zamanımızın yazar ve düşünürlerini en çok ilgilendiren karakterlerden biri de Sisyphos'tur.  Yunan Mitolojisinde, Yeraltı Dünyasında sonsuza kadar büyük bir kayayı bir tepenin en yüksek noktasına dek yuvarlamaya mahkûm edilmiş bir kraldır.

Sisyphos, tanrılara karşı suç işlemiş kişidir, onlarla boy ölçüşmeye giriştiği için de Ölüler Ülkesi'nde korkunç bir cezaya çarptırılır. İlkin adına Odysseia'da rastlanır. Hades'de gördüğü Sisyphos'u şöyle tanımlar Odysseus (Od. XII, 593 vd.):

Sisyphos'u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: Yakalamış iki avcuyla kocaman bir kayayı ve kollarıyla, bacaklarıyla dayanmıştı kayaya, ha bire itiyordu onu bir tepeye doğru, işte kaya tepeye vardı varacak, işte tamam, ama tepeye varmasına tam bir parmak kala, bir güç itiyordu onu tepeden gerisin geri, aşağıya kadar yuvarlanıyordu yeniden baş belası kaya, o da yeniden itiyordu kayayı tekmi kaslarını gere gere, kopan toz toprak ha bire aşarken başının üstünden, o da ha bire itiyordu kayayı, kan ter içinde.

Çağımız Fransız yazarlarından Albert Camus "Le Mythe de Sisyphe" adlı denemesinde Sisyphos'u anlamsızlığın absürt bir simgesi diye tanımlar. Yaptığı iş anlamsız ve yararsızdır ama Sisifos bu işi sonsuza dek görmekle yükümlüdür. Bu korkunç işkencenin bir gün biteceğini bile umamaz. Sisyphos, umutsuz kahramandır ama insan kahramanıdır, çünkü bilinçlidir.

Görseller, The Myth Of Sisyphus Animasyonundan alınmıştır.

Camus, insan yaşamının anlamsızlığı içinde insan onurunun gene de, dış etkenlerin anlamsızlığına, koşulların kaçınılmaz baskısına karşın zorunlu olan yükü bile bile taşımak olduğunu belirtir ve Sisyphos'un bu korkunç işkenceden her şeye karşın bir zevk duyduğunu, bilincin verdiği sevinçle bir çeşit mutluluğa, umutsuzluğun mutluluğuna erişebileceğini ileri sürer. Sisyphos'u da böylece anlamsızlığı akıl ve bilinç gücüyle yenen insan kahraman olarak karşımıza diker çünkü Tanrı ne yaparsa yapsın onu yenememistir.


Yorumlar

Daha yeni Daha eski